Ortaokula yeni başlamış İZCİ olmuştu...

İzci Liderleri onları Kış eğitimi vermeye ERCİYES DAĞINA YÜRÜYÜŞE GÖTÜRMEYE SÖZ VERMİŞTİ... Fakat çok şiddetli tipi yolları kapatmış kamyon ile dağa çıkamamışlar Hisarcıkta eğitim yapmayı istemişti İzci Lideri...

Mehmet çok üzgün ; -Liderim hani bize söz vermiştiniz!! Erciyes'e yürüyüşe gidecektik!! dediğinde..

Lideri, Mehmet'e ; İşte Dağ orada çok istiyorsan sen git ... demişti... Mehmet bunu ciddiye alır ve kimse farkına varmamışken o gayet ciddiye aldığı sözü bir İzci liderinin kendisine verdiği bir görev olarak algılayıp ciddiye alır... Erciyes'e doğru yola koyulurken kimse onun yok olduğunu fark etmez...

Mehmet önce yol üzerindeki Radyolink istasyonuna uğrar oradaki köpek ona arkadaşlık ederek yola devam ederler..Yorgun argın Tekir de ki Dağ Evine ulaşırsa da kimse yoktur, bina dışındaki merdivenleri çıkıp kapı önünde oturup biraz dinlenir.Saat 14.00 sıraları Yukarı istasyona doğru yürüşe devam eder ve bu arada hafif hafif yağan kar gittikçe hızlanarak gömleğine yapışıyor ve ıslanmaya başlıyordur...Yağış esnasında bulutlardaki ‘’ISININ’’ ‘’SOĞUK ‘’ ile yer değiştirmesi sonucu havaya ısı yayıldığı için hava ılıktır üşümeden yukarı yürüyüşüne devam etse de zaman geçtikçe gömleğine yapışan lapa lapa kar taneleri artık üşümesine sebep oluyordu....

O sırada Erciyes Zirve tırmanışından dönen Bozkurt Ergör,Oğuz Salihoğlu ,Rıza Yücesan, Yukarı istasyon da ki mola sonrası, Dağ evine doğru aşağı inerlerken,’’Bozkurt beyin anlatımına göre’’ ; - Erciyes Zirve tırmanışı çok kötü havada yapmış ve dönüşte hiç birimiz de takat kalmadığı için, ‘’SİS ve KAR YAĞIŞI ‘’ içinden hayal gibi çıkan ‘’çocuk ve köpeği’’ gördüğümüz de ;-yorgunluktan olsa gerek Halüsinasyon görüyoruz sanmıştık ama gerçekti... diye anlatırdı hep.Üzerindeki izci gömleği, fuları ve şapkasından İzci olduğunu anlamıştık, ama buraya kadar, bu havada nasıl geldiğine anlam veremedik ve bu gence hemen sahip çıkmamız gerekiyor idi, bu kadar kötü bir havada dünyada bu yaşta birinin bu başarıyı yapamayacağını bildiğimden bu genç kesin iyi bir tırmanıcı olacak diye düşünmüştüm.... der idi..

Sorarlar ;-Nasıl geldin, niye geldin diye!!...

Mehmet; - Liderim işte dağ orada haydi git dedi....yolda bu köpekle arkadaş oldum yol boyunca beni yalnız bırakmadı, beraber buraya kadar geldik... der, fakat sesi titremektedir,çok aç ve susuzdur..Artık Hipotermi ye az kalmış haldedir.. Hemen ona yedek giysiler ayarlarlar sıcak bir şeyler içmesi için verirler ve beraberlerine alarak Dağ Evine oradan da Şehre kadar beraber dönerler... O günden sonra KDK da ki en genç tırmanıcı olarak Kulüp defterine kayıt edilir.